ESG Risk Monitor
April 28, 2023 - 8:32 am

Almanya’ya Genişleme – Türkiye’deki Şirketiniz için Almanya’da Şube Açılışı


Tags
Materials
Sector
Region
Vulnerable Groups
ESG Risks
Companies

Giriş – Ön Bilgi

Türkiye’deki anonim ve limited şirketler, Avrupa pazarında büyümek ve yatırım fırsatlarını değerlendirmek amacıyla Almanya’da şube açarak ticari hacimlerini genişletebilirler. Ancak, gerçek kişi tacirlerin Almanya’da şube açma imkânı bulunmamaktadır.

Almanya’da şube açılışı ve şirket kuruluşu iki farklı kavramdır. Şube açılışında, Türkiye’de merkezi bulunan şirketin Almanya’daki şubesi açılır ve ana şirkete bağlı olarak faaliyet gösterir. Oysa Almanya’da şirket kuruluşunda, ortağı Türk şirket olsa bile bağımsız bir tüzel kişilik kurulmaktadır.

Almanya’daki şube, bağımsız olsa da, iş alanı, sermaye ve yönetim açısından Türkiye’deki ana şirkete bağlıdır. Şube, Türkiye’deki şirketten farklı bir unvan taşıyamaz veya farklı bir sermaye ile kendisini donatamaz. Türkiye’deki şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu, Almanya’daki şubenin de yöneticisi veya yönetim kurulu yani yasal temsilcisi olur. Ayrıca şube için ayrı bir daimî temsilci atanabilir.

Almanya’da yabancı şirketlerin şube tescil müracaatı, büyük ölçüde Alman Ticaret Kanunu’nun (HGB) 13 d – 13 g maddelerinde düzenlenmiştir. Şube kuruluşu için gerekli belgeler ve prosedürler, Alman noterler tarafından yönetilir ve şubenin bulunduğu bölgedeki Ticaret Siciline iletilir. Bu süreçte, Türk şirketinin ana sözleşmesi, ortaklar kurulu kararı, ticaret sicil kaydı ve ortaklar listesinin onaylı suretleri ve Almanca tercümeleri gerekmektedir.

Şube kuruluş süreci yaklaşık 4-6 hafta sürer ve ardından şubenin vergi açılışı Dortmund Unna Vergi Dairesi’nde gerçekleştirilir. Unna Vergi Dairesi, Türkiye’de merkezi olan şirketler için Almanya çapında yetkili vergi dairesidir.

Türkiye-Almanya İstisna Akdi Anlaşması kapsamında, Türk müteahhitlik şirketlerinin Almanya’da yüklenici olarak iş almalarına imkân sağlanmıştır. Şube kuruluşları, bu anlaşma kapsamında Almanya’da iş alan ve işçilerini geçici olarak götürmek

isteyen Türk müteahhit firmaları için büyük öneme sahiptir. Zira bu anlaşma çerçevesinde Türk şirketinin Almanya’da şube kuruluşu ve tüm süreci bu şube üzerinden yapması zorunludur. Bu bağlamda, İstisna Akdi çerçevesinde Almanya’da iş almak ve iş yapmak isteyen Türk şirketler, bu işlerine paralel olarak şube kuruluşlarını gerçekleştirmelidir.

Almanya’da şube açılışı sürecinde dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar şunlardır:

  1. Almanya’da şube açılışına karar vermeden önce, Türk şirketlerinin sektörlerine, hedef pazarlarına ve büyüme stratejilerine göre değerlendirmeler yapmaları önemlidir.
  2. Şube açılışı sürecinde, Türk şirketleri, Almanya’da bulunan yerel iş ortakları ve profesyonel danışmanlarla işbirliği yaparak, süreci daha hızlı ve etkin bir şekilde yönetebilirler.
  3. Almanya’daki şube, Türkiye’deki ana şirketin yasal ve mali sorumluluklarını da üstlenir. Bu nedenle, şube açılışı öncesi ve sonrasında, Türk şirketlerinin Almanya’daki mevzuata uyum sağlamaları ve yerel düzenlemeleri takip etmeleri büyük önem taşımaktadır.
  4. Almanya’da şube açan Türk şirketleri, Avrupa pazarında daha fazla tanınırlık ve güvenilirlik kazanabilirler. Bu durum, hem iş hacminin genişlemesine hem de yeni iş fırsatlarının ortaya çıkmasına katkı sağlayacaktır.

Türkiye’deki şirketler için Almanya’da şube açılışı, Avrupa pazarına açılma ve büyüme stratejilerini gerçekleştirme anlamında önemli bir adımdır. Bu süreçlerde, Türkiye’de ve Almanya’da deneyimli profesyoneller ve danışmanlarla çalışarak, sorunsuz ve hızlı bir şekilde şube açılışı gerçekleştirilebilir. Şirketler, bu sayede Avrupa pazarında daha güçlü bir konuma ulaşarak, yeni iş fırsatları ve yatırım olanaklarından faydalanabilirler.

Bağımsız Şube (Zweigniederlassung) Hakkında Detaylı Bilgi

Bağımsız bir şube, ana şirketten ayrı bir tüzel kişilik değildir. Hukuken ve organizasyonel olarak ana şirketin bir parçasıdır ve bu nedenle ana şirketin hukukuna tabidir. Şube yabancı bir şirket tarafından kurulmuşsa, iç yapısı şirket ana sözleşmesine ve ilgili yabancı hukuka göre belirlenir.

Şube, ana şirkete olan iç bağımlılığına rağmen, bağımsız olarak iş trafiğine katılır. Şubenin müşterileriyle olan hukuki ilişkileri Alman hukukuna tabidir.

Almanya’daki şubenin yasal işlemleri için (özellikle ticaret siciline kayıt) de Alman hukuku geçerlidir.

§§ 13 ff. HGB (Handelgesetzbuch) uyarınca bağımsız şube, ana işletmeden mekansal olarak ayrı bir yerleşim birimi olup, şirketin sürekli bir merkezi olarak oluşturulur ve Ticaret Siciline kaydedilmesi gerekmektedir.

Bağımsız Şube Özellikleri

  1. Şubenin bağımsız bir şekilde iş trafiğine katılabilmesi için organizasyonunun buna uygun olması gerekmektedir. Ana şube ortadan kalktığında şube varlığını sürdürebilmelidir.
  2. Şube, şirketin tüm işlerine özgü işleri yürütür.
  3. Şube, kendi yönetimi, kendi karar verme özgürlüğü ve ana şirket tarafından tahsis edilen kendi iş sermayesine sahip olarak belirli bir bağımsızlık göstermelidir.
  4. Şubenin işlemleri, ana şubenin bilançosunda ayrı olarak gösterilir.

Kuruluş

Bağımsız şube, gerçekleştirilen kuruluş işlemiyle ortaya çıkar. Ticaret Siciline kayıt sadece beyan edici bir öneme sahiptir. Bağımsız şubenin kurulmasıyla ilgili karar, ana şirketin ilgili yönetim organları tarafından alınmalıdır.

Sermaye

Bağımsız bir şubenin hukuki durumu, kendi sermayesinin bulunmasını gerektirir. Ancak, asgari sermaye şartı bulunmamaktadır. Sermaye miktarı, Ticaret Siciline kaydedilmez.

Faaliyet Alanı

Bağımsız bir şube, yalnızca ticari bir şirket tarafından kurulabilir. Ticari olmayan bir şirket, sadece bir işletme yeri (= bağımsız olmayan şube) kurabilir.

İç Yapı

Şubenin yöneticisi, şubeyi dışarıya karşı bağımsız bir şekilde temsil eder. Ancak, dışa yönelik borçların borçlusu her zaman ana şirkettir, şubenin belirli varlık haklarına iç düzenlemelerle kendi iş sermayesi olarak atanmış olsa bile.

Firma

Ana şubenin ve dolayısıyla bağımsız şubenin unvanı, ana şubenin bulunduğu ülkenin hukukuna göre belirlenir. Bununla birlikte, şirket Alman kamu politikasını (Madde 6 EG BGB) ihlal ediyorsa, Alman hukukunun temel ilkeleriyle açıkça uyumlu olmadığı için şube kaydının reddedilmesi gerekir.

Yurt içindeki ya da yurt dışındaki bir şirketin şubesinin adında, ana şubenin unvanı, hukuki yapı ekiyle birlikte, genellikle değiştirilmeksizin (gerekirse yabancı dilde) yer almalıdır. İlgili yabancı hukuka göre bir şirket ekinin kullanılması gerekli değilse veya bu şirket eki yurt içinde yaygın değilse veya anlaşılamazsa, olası yanılgıları önlemek için açıklayıcı bir ek gereklidir. Ayrıca, ana şubenin unvanına bir ek eklenebilir (ör. Frankfurt Şubesi).

Vekil organlar

Vekil organların (şube müdürleri) atanması şirket hukukuna, özellikle yabancı şirketin tüzüğüne bağlıdır. Ancak, şube müdürü atanması için yasal bir zorunluluk yoktur. Şubeyi temsilen imzaya yetkili kişi de atanabilir ve ticaret siciline tescil ettirilebilir. Vekâletname şubenin işleyişi ile sınırlandırılabilir. Burada Alman kanunları geçerlidir.

İş Mektuplarındaki Bilgiler

Yurt içindeki yabancı şirketlerin bağımsız şubeleri, iş mektuplarında belirli asgari bilgileri içermelidir:

  1. Şubenin kaydedildiği sicil
  2. Sicil numarası
  3. Yabancı şirketin tam unvanı ve hukuki yapısı
  4. Yabancı şirketin sicili
  5. yabancı yasalar aksini öngörmedikçe, ilgili yasal biçim için Alman yasalarının gerektirdiği iş mektuplarına ilişkin bilgiler
  6. AT veya AEA dışındaki yabancı tüzel kişilerin iş evraklarında aşağıdaki bilgiler verilmelidir: şirket adı, şirketin kayıtlı ofisinin yeri ve durumu, yasal temsilciler (soyadı ve en az bir adı).

Noter Onayı

Ticaret Siciline yapılan başvuru, yerel olarak yetkili Amts Mahkemesi’nde yazılı olarak yapılmalıdır. İmza ve şirket adının bir noter tarafından onaylanması gerekmektedir.

Notere tanımayan kurucular, geçerli kimlik belgeleriyle kendilerini meşru kılmalıdır. Eğer bir kişi kendi adına değil, başka bir kişi adına hareket ediyorsa: yazılı vekaletname veya noter onaylı sonradan izin gerekmektedir. Eğer bir vekaletname altındaki imza yabancı bir noter tarafından onaylanırsa, köken ülkeye bağlı olarak apostil gereklidir.

Eğer bir tüzel kişilik bağımsız bir şube kuruyorsa, varlığı, onaylanmış Ticaret Sicil Belgesi ile (yabancı şirketler için: ilgili resmi kayıt belgeleri) kanıtlanmalıdır.

Ticaret Siciline Başvuru

Yabancı bir şirketin bağımsız şubesinin Ticaret Siciline başvurusu, ilgili organlar tarafından gerçekleştirilmelidir.

Eğer yabancı bir şirket Almanya’da birden fazla şube kurmak istiyorsa, bir Ticaret Sicili ana sicil olarak seçilebilir. Tüm belgeler (tamamı) yalnızca bu Ticaret Siciline sunulmalıdır.

Yabancı şirketin bağımsız şubesinin Ticaret Sicili A veya B’ye kaydedilip kaydedilmeyeceği, yabancı şirketin hangi hukuki yapıyla karşılaştırılabilir olduğuna bağlıdır.

İşletme Kaydı (Gewerbeanmeldung)

Ayrıca, bağımsız şube için ilgili belediyenin Ticaret Ofisinde bir işletme bildirilmelidir.

IHK Görüşü

İlgili Sanayi ve Ticaret Odası, şüpheli durumlarda Amtsgericht’a şirket adının uygunluğu ve şubenin kaydedilebilirliği (bağımsızlık) konusunda görüş bildirir. Şirket gerçeği ve şirket açıklığı konusundaki olası karışıklıkları veya muhtemel endişeleri erken bir aşamada ortadan kaldırmak için ilgili IHK ile iletişime geçmek önerilir.

Yıllık Hesapların Kontrolü

İlgili kurumlar tarafından iş faaliyetinin kontrolü, ana şubenin hukukuna ve dolayısıyla ana şubenin yabancı hukukuna tabidir. Şube ile ilgili muhasebe ve bilanço düzenlemeleri Alman hukukuna tabidir. Şüpheli durumlarda, yabancı şirketin hukuki yapısına en çok benzeyen Alman hukuki yapı için geçerli olan hükümler uygulanmalıdır.


Sonuç olarak, Almanya’da bağımsız bir şube kurarken dikkate alınması gereken birçok husus bulunmaktadır. Bu süreçte, Ticaret Sicili’ne kayıt, işletme kaydı ve yıllık hesapların kontrolü gibi adımları takip etmek önemlidir. Ayrıca, şube yönetimi, sermaye ve iç yapılanma ile ilgili düzenlemelere uyum sağlamak da gereklidir.

Bağımsız bir şube kurarken, şirketin kendi yasal yapılarına ve ilgili Alman hukukuna göre hareket etmesi önemlidir. Bu süreç boyunca şirketler, potansiyel hukuki sorunları ve karışıklıkları önlemek için ilgili yetkililerle yakın iletişim halinde olmalıdır. Bu, şirketlerin Almanya’daki faaliyetlerini düzgün ve başarılı bir şekilde sürdürmelerine yardımcı olacaktır.


Türkiye’de bulunan bir şirketin Almanya’daki şube kaydı

Kayıt, şubenin kurulacağı bölgedeki mahkemede şube müdürü tarafından gerçekleştirilir.

Aşağıdaki bilgiler gereklidir:

Ana şirket için:

  • Şirketin kaydedildiği sicil, eğer şirketin bağlı olduğu devletin hukuku kayıt öngörüyorsa
  • Şirketin hukuki şekli, şirketin bağlı olduğu devletin hukuku
  • Şirketin unvanı ve merkezi
  • İşletmenin konusu
  • Şirket sözleşmesinin imzalandığı tarih
  • Yöneticilerin veya yönetim kurulunun kimlikleri ve yetkileri
  • Sermaye tutarı
  • Şirketin olası süre sınırlaması

Şube için:

  • Şubenin adresi ve konusu
  • İşletme sermayesi tutarı
  • Kuruluş kararının tarihi
  • Şirketi şubede temsil etmeye yetkili yöneticiler veya yönetim kurulu üyeleri ve temsil yetkilerinin kapsamı
  • Şubenin olası süre sınırlaması

Ekler:

  • Üçüncü bir kişi (gerçek veya tüzel kişiler) adına hareket etme yetkisine dair belge (varsa); yönetici, yönetim kurulu üyesi veya vekil için: Ticaret Sicil Kaydı;
  • Ana şirketin varlığına dair belge
  • Alman hukuku, şirketin faaliyetleri veya konusu için bir izin öngörüyorsa, iznin mevcudiyetine dair belge eklenmelidir
  • Noter onaylı şirket sözleşmesi kopyası
  • Sözleşme orijinalinde Almanca değilse, onaylı bir çeviri.

Şubenin vergilendirilmesi

Almanya’da bir işletme veya şube (iş merkezi, üretim tesisi vb.) işleten yabancı bir şirketin bu işletmenin kazançlarını Almanya’da vergilendirmelidir. Bu durumda ortaya çıkan vergiler, şirketin hukuki şekline bağlıdır. Bu vergiler, ilgili Alman hukuki şekle sahip bir şirketin ödeyeceği vergilere eşdeğerdir.

Almanya’da vergilendirilen işletme karı, diğer devlette ya vergilendirmeye tabi tutulmaz ya da vergilendirilir; bu durumda, Almanya’da ödenen vergi tutarı, diğer devletin ilgili vergisine mahsup edilir. Ayrıntılar, Almanya’nın diğer devletle imzaladığı Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’ndan (DBA) kaynaklanmaktadır.

Özellikle gelir vergisi, kurumlar vergisi, dayanışma zammı, ücret vergisi, işletme vergisi ve katma değer vergisi ödenmelidir.